Avusturya‘nın Viyana’dan sonraki ikinci büyük şehri olan Graz, Tarihi Kent Merkezi ve içerisindeki Eggenberg Kalesi ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan, oldukça turistik bir yer. 2003’te Avrupa Kültür Başkenti, Mart 2011’de de UNESCO Tasarım Şehri ilan edilen Graz, tasarım ve estetik harikası. Viyana’nın güneyindeki Mur Nehri üzerinde yer alan kent, Avrupa’nın pek çok komşu bölgesinden 18. yüzyıla dek birbirlerinden başarılı mimari tarzların uyumlu bir karışımını sergiliyor. Ancak Graz bundan daha fazlasına sahip.
Graz’ı ziyaret etmek için 5 güzel sebep bu yazıda!
İnanılmaz mimari
Mimari, tasarım ve sanat konusunda çok basit bir Avrupa şehri gibi gözükse de aslında çok sofistike bir şehir olan Graz, 2003’te Avrupa Kültür Başkenti olarak seçilmişti. Modern sanatın en güzel örneklerini görebileceğiniz şehirde mimari açıdan kesinlikle görülmeye değer barok tarzı saraylar ve kiliseler yer alıyor.
Zengin tarih
Avrupa’nın birçok yerinde olduğu gibi Graz’da da Orta Çağ dönemine ait yapılar muhteşem bir şekilde korunmuş. Bu sayede UNESCO Dünya Mirasları Listesine girmeyi başaran şehrin kalbinde, Hauptplatz ve hemen yanındaki Rathaus (Belediye Binası) görülmeye değer yerler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Tatillerde ve özellikle Noel zamanı sokakta kurulan pazarlar inanılmaz sıcak bir atmosfere sahip. Hatta elinizde sıcak şarabınızla hediyelik eşya stantları gezmek kadar keyiflisi yok! Küçük sokaklara girmekten çekinmeyin çünkü her an karşınıza hayalinizdeki o küçük kafe çıkabilir veya en seveceğiniz elbiseyi bulacağınız ufak bir butikte kendinizi bulabilirsiniz.
Doğal çevre
Doğallık söz konusu olduğunda Avusturya kendine fazlasıyla güvenen bir ülke. Yalnızca Graz’ın değil hemen her şehrin çevresi neredeyse kusursuz bir doğa ile çevrelenmiş durumda. Şehrin karmaşasından çıkmak ancak çok da uzak kalmak istemiyorsanız Graz size bu seçeneği hali hazırda sunuyor. Şehrin hemen dışında yer alan Austrian Sculpture Park’ta, bir taşla iki kuş vurabilirsiniz. Tek seferde hem şehir dışına çıkabilir hem de kültür turu yapabilirsiniz.
Sanat, müzik ve kültür
Bir zamanlar bomboş bir park olan Forum Stadtpark, 1959’da sanatçıların, bilim insanlarının, kültür çalışanlarının inanılmaz çabasıyla günümüzde sanat sergilerinin ve etkinliklerin düzenlendiği bir yer haline geldi. Graz’ın Avrupa Kültür Başkenti seçilmesindeki en önemli etkenlerden biri de uzun yıllardır kentin sanata olan bu sevgisi ve ilgisiydi. 2003’te açılan modern sanat müzesi Kunsthaus’un yanı sıra, 2011 ve 2013 yılları arasında UNESCO’nun tasarım şehri ilan ettiği Graz’da, yepyeni tasarım yapıların içerisindeki sanat etkinlikleri şehrin her yerine yayılmaya başladı. Müzik severlerin kentte mutlaka gitmesi gereken iki yer Opera House ve Royal Garden Jazz Club da bunlardan ikisi.
Viyana’nın küçük kız kardeşi
Viyana, Avusturya’nın en güzel şehirlerinden biri olsa da eğer biraz daha sessiz ve sakin bir tatilin yanında kültürel aktivitelere de doymak istiyorsanız Graz sizin için en mükemmel seçim olacak. Viyana’nın Küçük Kız Kardeşi olarak bilinse de aslında Viyana ile neredeyse aynı denilebilecek bir şehir. Tek farkı ise Viyana kadar gösterişli bir yapıya sahip olmaması. Eğer isteğiniz avant-garde atmosferi yaşamaksa, şehrin beklentilerinizin üzerine çıkacağına emin olabilirsiniz.
Çarpıcı binaları ve mimarisi ile ünlü Avusturya’nın güzel kenti Graz’ın büyüleyici cadde ve meydanlarını Balkan Rüyası ve Orta Avrupa ile tüm ekstra turlar dahil olmak üzere ziyaret edebilirsiniz.
Yorum yok