Avrupa Rüyası EKO ve PLUS il ziyaret edebileceğiniz, Fransa’nın olduğu kadar Avrupa’nın da en çok turist çeken kenti Paris‘te her şeyi görmek ve bloglarda listelenen her şeyi yapmak imkânsız. Bu yüzden her şeye yetişmek için kendinizi zorlamayın. Işık Şehri’nde turist tuzağı olan kalabalıklarla savaşmadan kentteki sürenizi doğru planlayarak, istediğiniz pek çok adresi ziyaret edebilir ve en çok istediğiniz şeyleri yapabilirsiniz. Paris’te yapılması gerekenler olduğu kadar bir o kadar da yapılmaması gerekenler olduğunu aklınızda bulundurun.
1. Ünlü mekanlara gitmeyin
Tarihin ve çekiciliğin bir parçası olan Paris’in efsanevi “brasseri” kültürü kesinlikle görülmeye değer. Ancak, Paris’in büyük markalı brasseries’lerinin artık şöhretlerini kovalayan zincirler tarafından işletildiği ve fiyat-kalite oranının büyük ölçüde farklılık gösterdiği de talihsiz bir gerçek. Örneğin La Coupole, Bofinger, Le Grand Colbert veya Brasserie Lipp’de bir bira veya sıcak çikolata harika bir fikir. Ama gerçek bir Fransız yemeği olan La Palette’i, Saint-Germain-des-Prés’in kalbinde, Le Chardenoux’da tadabilirsiniz, Üst düzey eğlence için, Gare de Lyon’un içindeki yeni restore edilen Le Train Bleu, göründüğü kadar muhteşem.
2. Kendinizi Champs-Elysées ile sınırlandırmayın
Paris, elbette dünya modasının kalbinin attığı yer ve siz de gelmişken ünlü
Champs-Elysées’de alışveriş yapmak istiyorsunuz. Elbette bu meşhur caddeyi boydan boya turlayın ancak unutmayın ki çılgın bir alışveriş kalabalığının içerisinde kaybolacaksınız. Paris, benzersiz butik ve mağazalarla dolu muhteşem alışveriş semtleriyle de ünlü, üstelik Champs-Elysées’den de daha uygun fiyatlılar. Marais, Saint-Germain-des-Prés, Altın Üçgen (Avenues Montaigne, George V, Champs-Elysées) ve Rue Saint-Honoré, şehrin en önemli ve elit alışveriş bölgeleri. Diğer yandan Rues Charonne ve Keller, harika açık pazarların kurulduğu sokaklar, Rue des Martyrs ve Montorgueil ve Montmartre, eşsiz Palais Royal, çocuk kıyafetleri için Rue Vavin ve Saint-Martin Kanalı yakınındaki Rue Beaurepaire de inanılmaz güzel seçenekler.
3. Turistik bölgelerde yemek planı yapmayın
Genel olarak, Montmartre’deki Place du Tertre, Latin Mahallesi, Notre Dame çevresindeki bölge, Louvre, Eyfel Kulesi ve turistlerin bol olduğu diğer yerlere büyük bir çarpı koyun. Paris’te yemek yiyebileceğiniz pek çok iyi yer, turistik bölgelere yürüme mesafesinde olsa da, standart altı yemeklere çok para harcamaktan daha iyi bir seçenek. İyi bir Paris restoran rehberi veya web sitesi ile ev ödevinizi yapın ve yalnızca turistlere hizmet vermeyen yemek ve kafeleri keşfetmeye çalışın. Alternatif olarak, hazır yiyecekler için Paris’in dört bir yanında bulunan harika marketleri ziyaret edebilirsiniz. Ya da sadece bir baget ekmeği, biraz peynir ve Fransız şarabı alıp anlık piknikler yapabilirsiniz.
4. Daha küçük müzeleri es geçmeyin
Paris, yalnızca Louvre’dan ibaret değil, öyle ki küçük fakat mücevher değerindeki müzeleriyle gerçek bir hazine sandığı gibi. Liste hayli uzun: Jacquemart André, Gustave Moreau, Nissim de Camondo, Cernuschi, Musée de la Vie Romantique, Cognacq-Jay, Dapper, moda için Palais Galliera ve daha fazlası. Marcel Proust’un gerçek yatak odasını bulabileceğiniz Musée Carnavalet orta ölçekli müzeleri unutmayın. Az bilinen Musée Guimet ve zarif Musée d’Ennery diğerleri gibi her ayın ilk pazar günü, giriş ücretsiz.
5. Metrodan uzak durmayın
Paris metro sistemi güvenli, temiz ve etrafta dolaşmanın en uygun ve ekonomik yollarından biri. Çoğu metro istasyonunda bulunan sarı bilgi standından bir harita alıp Paris’in hemen her yerinde, trafikle uğraşmak zorunda kalmadan sizi birkaç dakika içerisinde dilediğiniz yere götürüyor. Paris’in metro istasyonlarında makineler İngilizce. Dolayısıyla nakit veya kredi kartı ile herhangi bir bilgi standından bilet satın alabilirsiniz.
Yorum yok