Avrupa kadar güzel ve farklı bir kıtaya gelince, güzergahınıza hangi ülke ve şehirleri alacağınıza karar vermek hayli güç. Bir uçak bileti ve otel rezervasyonu yapmadan önce, her zaman biraz araştırma yapmakta fayda var. Neyse ki, bu araştırmaların bir kısmı UNESCO tarafından sizin için zaten yapılmış durumda. Sıra dışı, kültürel, tarihi ya da doğal bölgelerden oluşan saygın bir liste olan ve Avrupa’da ziyaret etmeniz gereken en iyi UNESCO Mirasları, dünya üzerindeki en sevilen ve görülmeye değer adresleri temsil ediyor. UNESCO şu anda, dünya çapında 1.000’in üzerinde alanı koruyor ve bunların yaklaşık 400 tanesi Avrupa’da. Kıtada biraz vakit geçirmeyi planlıyorsanız, bu eşsiz adresleri seyahat listenize eklediğinizden emin olun. İşte Avrupa’da Ziyaret Etmeniz Gereken En İyi UNESCO Mirasları! Bunun yanı sıra, dilerseniz Avrupa Turunda Göreceğiniz UNESCO’nun Gözdesi 10 Yer yazısına da göz atabilirsiniz.
1. Plitvice Gölleri Milli Parkı, Hırvatistan
Hırvatistan, göz kamaştıran Plitvice Gölleri Milli Parkı da dahil olmak üzere, 8 kültürel ve 2 doğal, toplam 10 tane UNESCO Dünya Mirası Sit Alanı’na ev sahipliği yapıyor. Ülkenin en büyük milli parkı olan Plitvice’de, her biri yaklaşık 70 metrelik yüksekliklere ulaşan sekiz kilometrelik şelaleler yer alıyor. Ziyaretçiler Plitvice’de, şelalelere dek ulaşan bir dizi yürüyüş parkuruyla, mevsimlere göre renk değiştiren ormanları ve suyun turkuaz tonlarını görme şansına sahip oluyorlar. Plitvice Gölleri Milli Parkı, pek çok bakımdan Avrupa’nın en iyi UNESCO mirasları arasında gösteriliyor.
2. Cinque Terre, İtalya
Şüphesiz, şanlı tarihinden dolayı, İtalya’nın dünyadaki diğer ülkelere göre daha fazla UNESCO Dünya Mirasına sahip İtalya, geçici listeyle birlikte etkileyici 53 adrese sahip. Pompei Arkeolojik Alanı ve Roma Kolezyum’u da dahil olmak üzere İtalya’ya giden turistlerin görmek için yalnızca birkaç tane UNESCO bölgesi seçmesi kolay iş değil. Bununla birlikte, Cinque Terre’nin engebeli kıyı bölgesi, muhteşem manzarası, büyüleyici orta çağ köyleri ve şaşırtıcı kayalıkları, İtalya’daki UNESCO alanlarının ilk sırasında yer alıyor.
3. Elhamra, İspanya
Kıskanılacak sayıda UNESCO mirasına sahip bir diğer ülke olan İspanya’da, katedrallerden rock sanatına, tarihi şehir merkezlerinden antik kalıntılara kadar, kesinleşmiş 46 adres bulunuyor. Granada’daki Alhambra’nın saray ve kale kompleksi, en etkileyicilerinden biri. Bu tarihi anıt, şehre bakan bir tepenin üzerinde gururlu ve görkemli bir konuma sahip. Ancak ziyaretçileri çeken Elhamra’nın sadece dramatik ortamı değil. Kompleks, Mağribi kültürüne ait mimari bir tez niteliğinde. 13. yüzyıl duvarları, zarif oyma tavanlar, ustalıkla tasarlanmış avlular ve güzel bahçelerle Elhamra şahane bir adres.
4. Kotor Körfezi, Karadağ
Kotor Koyu, Adriyatik kıyısındaki en güzel yerlerden biri. Karadağ’ın güneybatısında yer alan koy, eşsiz doğal güzellikleri ve tarihi cazibe merkezleri sayesinde her geçen gün popülaritesi artmaya devam ediyor. Ormanlık dağlar körfezin ana hatlarını izlerken, parlak kobalt mavisi suları güneş ışığında ışıldıyor. Doğal limanın çevresinde, Venedik surlarının, katedrallerin ve kırmızı çatılı binaların bulunduğu iyi korunmuş orta çağ kentlerini görmek mümkün. Kotor Kasabası ise, hepsinden en popüler olanı. Ve sahilden uzakta bu güzel resmi tamamlayan iki ada manastırı da bulunuyor.
5. Alto Douro Şarap Bölgesi, Portekiz
Şarap bazı şeylerle çok iyi gider: iyi bir biftek, güneşli bir güneşli gün veya bu durumda, doğal bir UNESCO mirası! Kuzey Portekiz’deki Douro Vadisi hem doğa hem de insan eliyle şekillenmiş bir manzaraya sahip. Douro Nehri, daha sonra teraslar ve üzüm bağları ile yetiştirilen dağlardan bir rota örüyor. Ama bu sadece Alto Douro’nun sunduğu bir güzellik değil, tarih de var: 2.000 yıldan fazla zamandır şarap yapım tarihi ile dünyanın en eski şarap bölgelerinden biri olan Alto Douro’ya geldiğinizde, Portekiz’in en ünlü ihracatı olan dünya standartlarındaki port şaraplarını deneyebilirsiniz.
6. Geirangerfjord ve Nærøyfjord, Norveç
Norveç’teki Batı Fiyortları hayal ettiğiniz gibi, nefes kesici! Muhteşem fiyortlar, Norveç Denizi’nin 1400 m üzerinde yükseliyor ve kıyıları da deniz seviyesinden 500 m yükseklikte bulunuyor. Güneybatı Norveç’teki Geirangerfjord ve Nærøyfjord, dünyanın en uzun ve en derin fiyortlarından ikisi. Dik uçurumları ormanlara, şelalelere, nehirlere ve buzullara ve ayrıca çoğunlukla terk edilmiş göçebe çiftliklerine ev sahipliği yapan fiyortlar, aynı zamanda vahşi yaşamı barındıran, dünyanın en doğal fiyortlarından bazıları olarak kabul ediliyor. Avrupa’nın en iyi UNESCO mirasları arasında olan Norveç fiyortları, çarpıcı doğal güzellikleri ile öne çıkıyor.
7. Kremlin ve Kızıl Meydan, Rusya
Rusya’nın güçlü geçmişini ülkenin hiçbir yerinde başkent Moskova’dan daha iyi göremezsiniz. Burada, şehrin siyasi, tarihi ve coğrafi kalbi olan Kızıl Meydan’ı bulacaksınız. Kremlin de dahil olmak üzere Moskova’nın en önemli yapılarının çoğu, Kızıl Meydan’da yer alıyor. Devasa Kremlin Saray kompleksi, heybetli surları, katedralleri, bir saray ve karakteristik kuleleriyle karşısında, Rusya’nın eşsiz mimari tarzının mükemmel bir örneği olan Aziz Vasil Katedrali’nin görkemli soğan kubbelerini selamlıyor.
8. Bryggen, Norveç
Norveç’in tarihi Bergen Rıhtımı, Bryggen de dahil olmak üzere sekiz UNESCO Dünya Miras Alanı barındırıyor. Renkli ahşap evler ve şehir düzeni, 15. yüzyıl Kuzey Avrupa ticaret merkezlerinin karakteristik özelliklerini yansıtıyor. Geçirdiği yangınlara rağmen Bryggen’in çekirdeği orijinaline sadık kalınarak yeniden inşa edildi. Bugün sadece büyüleyici şehir manzarasına sahip olmanın yanı sıra Norveç’in de en popüler tatil yerlerinden biri. Fiyort bölgesinin kalbinde yer alan ve Norveç’in fiyortlara açılan kapısı olarak bilinen Bergen, gerçek bir doğa, kültür ve mimari harikası bir yer!
9. Venedik, İtalya
118 adaya yayılan Venedik, Avrupa’nın en ikonik ve en eşsiz şehirlerinden biri. Ziyaretçiler ve bölge sakinleri şehri su yollarındaki şirin gondollarla, adaları rahatlatıcı bir hızda bağlayan kanallarda geziniyorlar. Muhteşem bir mimariye, sanata ve kültüre sahip Venedik, çevresindeki Burano ve Murano adalarıyla da eşsiz bir resim çiziyor. Dört bir yanı UNESCO Dünya Mirası olan kent, kesinlikle Avrupa’nın en özel yerleşimlerinden biri. Venedik aynı zamanda, en çok ziyaret edilen Avrupa’nın en iyi UNESCO miraslarından biri.
10. Mostar Köprüsü, Bosna Hersek
Hersek bölgesinin en önemli ve en romantik şehri olan tarihi Mostar Kasabası, yemyeşil ağaçlarla kaplı dağları çevrili Neretva Nehri üzerinde yer alıyor. Çeşitli kültürel mirası, kentin geleneksel Türk evleri ve Avusturya-Macaristan binalarının mükemmelliği ona bir kartpostal görünümü kazandırıyor. Mostra Köprüsü (Stari Most), Mostar’ın merkezini oluştururken aynı zamanda da ülkenin en ikonik simge yapılarından biri olarak biliniyor. Osmanlılar tarafından 16. yüzyılda inşa edilen ve Balkanlar’da İslam mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Mostar Köprüsü, nehrin zümrüt renkli suları üzerinde salınıyor.
11. Mont Saint-Michel, Fransa
Yüksek gelgitte, Mont Saint-Michel’in çarpıcı, kayalık mostraları bir ada komünü halini alıyor. Bu kutsal site ve onun doğal alanı, 8.yüzyıldan beri ve hatta Yüz Yıl Savaşları sırasında bile, korunmasını kolaylaştırdı. Onu çevreleyen Benedictine Manastırı ve Köyü 11. ve 17. yüzyıllar arasında inşa edildi. Günümüzde manastır ve köy birlikte yılda yaklaşık 2,5 milyon ziyaretçi alıyor. Zirveye çıktığınızda, çevredeki körfezin nefes kesici manzarası ile ödüllendirileceksiniz.
12. Stonehenge, İngiltere
Neolitik ve Tunç Çağı’na, yani 5.000 yıldan daha uzun bir geçmişe sahip Stonehenge ve Avebury, 1986’dan beri UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor. Dünyanın en ünlü ve sofistike taş çemberi olan Stonehenge, Birleşik Krallık’taki en popüler turistik yerlerden biri. Stonehenge yaz aylarında, özellikle insanların siteye akın ettiği gündönümünde en yoğun zamanlarını yaşıyor.
13. Devler Kaldırımı, Kuzey İrlanda
Avrupa’da ziyaret etmeniz gereken en iyi UNESCO miraslarından biri olan Giant’s Causeway (Devler Kaldırımı) ismini, bir zamanlar İrlanda’dan İskoçya’ya geçen devler tarafından kullanılan eski bir yolun efsanelerinden alıyor. Gerçek şu ki, daha az fantastik değil: 40.000 dramatik bazalt sütunu, aslında eski bir volkanik patlama sırasında oluştu. Kökenleri ne olursa olsun, UNESCO listesinde yer alan siteyi yıl boyunca ziyaret edebilirsiniz. Yaz aylarında sabahları ve öğleden sonraları genellikle en sessiz zamanlarını yaşıyor. Öte yandan gelgit sürelerini de kontrol edin!
14. Suomenlinna Kalesi, Finlandiya
Suomenlinna Kalesi 18. Yüzyılın ortalarında İsveçliler tarafından Finlandiya’da inşa edildi. Rusya’nın saldırısına karşı savunmak için tasarlanan yapı, Helsinki Limanı’nın girişinde stratejik bir konuma sahip. Yüzyıllar boyunca, çeşitli egemen devletlere hizmet eden bu deniz kalesi, bugün şehir sakinlerine ve uluslararası ziyaretçilere Avrupa askeri mimarisi hakkında büyüleyici bir bakış açısı kazandırıyor. Aynı zamanda bölge, köprülerle birbirine bağlanan bir grup adadaki pitoresk ortamı sayesinde popüler bir piknik noktası.
15. Ilussiat Icefjord, Grönland
Grönland’ı başlangıçta Avrupa kıtasıyla ilişkilendirmemiş olabilirsiniz. Ancak, Danimarka Krallığı’nın özerk bir parçası olarak, Avrupa’nın en iyi UNESCO mirasları listesinde kesinlikle yer almalı! Vahşi doğanın muazzam ülkesi Grönland’da yer alan ve 40 km uzunluğa sahip Ilussiat icefjord, buz parçalarına ayrılan buzdağlarının yükselen çarpıcı güzelliği ile büyüleyici bir bölge. Buzul buzağılama olarak bilinen bu fenomeni izlemek ise kendi içinde başlı başına bir deneyim. Ilussiat icefjord, Avrupa’da ziyaret etmeniz gereken en iyi UNESCO mirasları arasında ilk akla gelen olmasa da, kesinlikle büyüleyici!
Bonus 1: Riga Tarihi Şehir Merkezi, Letonya
Letonya’nın başkenti Riga’nın UNESCO listesinde bulunan orta çağ merkezi, şehrin refah tarihini yansıtıyor. 13. ve 15. yüzyıllar arasında şehir önemli bir ticaret merkeziydi. Bu süre zarfında inşa edilen binaların çoğu bugün hala ayakta. Esnaf evleri, lonca salonları ve katedraller, şehrin kalbini oluşturan parke taşlı sokakları sıralıyor. Ama bu, Riga’nın mimari mücevherleri ile ilgili değil. Art Nouveau bina koleksiyonu, renkli cepheler, dik çatılar ve belki de Letonya’ya özgü, etnografik süs motiflerinin kullanımıyla Avrupa’nın en güzelleri olarak kabul edilmektedir.
Bonus 2: Thingvellir Milli Parkı, İzlanda
İzlanda’daki Thingvellir Milli Parkı, bol miktarda vahşi manzara ve eşsiz doğal güzelliğe sahip noktalarıyla oldukça farklı bir bölge. Ülkenin çoğu gibi, doğanın hırçın gücü tarafından şekillendirilmiş bir manzaraya sahip milli park, dünya yüzeyinde dramatik çatlaklarla sonuçlanan Orta Atlantik Sırtı’nın, tektonik plaka sınırlarına oturuyor. Ancak bu, Thesvellir’e UNESCO statüsünü kazandıran şey değil. Bölgenin önemli tarihi de bu unvana dahil.
Dünya çapında insanlık için paha biçilemez olan şehirleri, milli parkları ve mimari harikaları listeleyen UNESCO’nun, yalnızca Avrupa’da belirlediği 400’den fazla bölge var. Siz de bir Avrupa seyahati düşünüyorsanız, Avrupa’da Ziyaret Etmeniz Gereken En İyi UNESCO Mirasları ile Avrupa Turunda Göreceğiniz UNESCO’nun Gözdesi 10 Yer yazılarına göz atmayı unutmayın.
Yorum yok